ESCINSEL KATEGORISININ NE OLDUGU ÜZERINE

Kaos GL'de "Nasil bir escinsel hareket ?" tartismasinda, Devrim arkadasimiz, "Escinselligin kendine özgü nitelikleri olan bir dogasi yoktur. Bu, tam da kendini heteroseksüel olarak tanimlayan ahlak anlayisinin baskici kodlamalariyla olusmus uyduruk bir kategoridir."(1) biçiminde düsüncesini savunmus. Ona göre, baskici kodlamalarin tarihi ve kültürel gelisimi var. Escinselligin özel bir alana hapsedilmesini destekleyen bir çerçevedir bu kategoriler. Escinsellik, baski altina alinma ile olusturulmus bir yapiysa, kendimizi erkek ya da kadin görme biçimlerimizde nasil bir çözümleme olabilir ? Toplumsal olarak üretilmis erkeklikte ve kadinlikta kendini tanimlayan birey, degisik ifade yollarini nasil bulacaktir ? Heteroseksist kimlik tanimlamasinin önüne geçmek, onun karsiti bir olumlu seçenegi yaratmaktan mi ibarettir ? Yoksa tüm yasam cinsiyetsiz (Kadin ve erkek tanimlamasinin yapilmadigi) bir toplumsal düzende mi olmali ?

Kanimca, insan kendini algiladigi beden ve onun sinirlarinda gelistirdigi kültürel sekillenme ile ifade eder. Erkeklik, Bati'da burjuva sinifinin ve ulusal düzenin devamliligini saglayan, maddi ve manevi gücünü içinde bulunduran bir simgedir. Yasamin her alaninda erkeklik, hem "biyolojik" cinsiyetteki, hem de "toplumsal" cinsiyetteki isbölümü ile ve kadinin pasiflesmesi yoluyla kendini kurdu. Escinsellik, tibbi ve hukuki kurum-lasmanin sonucunda, "normal" tanimlanan cinsel doganin disindaki bir unsurdur. Bu kimlik saptamasi, Bati'nin tarihinden gelen bir düzenle kendine yabanci olan unsurlari aynilastirmak için kullanildi.

"Escinsel hareket varolan egemen ahlak anlayisinin dogal ve evrensel olmadigini ve tarihsel olarak nasil ortaya çiktigini gösterebilmeli, zorunluluklari ve verili yasam tarzlarini reddedebilme cesaretini kendinde bulabilmelidir."(2) diyerek yazisini sonuçlandiriyor Devrim. Yasamimizi sinirlayan ahlaki normlarin disinda kalmak, kurgulanmis simdiki düzenin disina itilme anlamina geliyor. Her eylemimiz bir durum içinde gerçeklesiyorsa ve yasam biçimimiz toplumsal düzenimize, dilimize ve tarihimize dayaniyorsa, bizi yaratan kültürden baskalasmak nasil gerçeklesir ?

Tüm bu sorgulamalar beni bu sonuca götürüyor: Escinsel kategorisini (kimligini) kabul etmek, devamli vurgulanan erkeklik normlarinin tamamlayicisi durumuna düsürecektir bizi. Escinsel kimlige sahip olmanin onayi, yasamimizdaki ahlaki degerleri sarsmaz. Sadece bize oynamamiz için verilmis (tahammül edilmis) alanda kalmamizi saglar. Escinsellerin, erkeklerin alaninda basarili olabilecegini devamli vurgulamakla da, kendimizi erkek degerlerindeki basari ölçütüne göre yargiliyoruz. "Escinsel" in hep egemen erkek özneye ölçüt veya karsit biçimde kendini gelistirmesi, yasamin tek etkeni olan erkegin, degerlerinin hükmetmesini saglamlastirmistir.

Salt cinsel iliski türünden dogan ve buna dayanan yasama biçimi var olabilir mi ? Benim yanitim olumsuzdur. Bence bu tanimlamalara kuskuyla bakilmalidir. Erkek öznenin düsünce biçiminin sonucu dogmustur tümü. Yasamin tek sahibi simdilik onlardir. Bizler bu yapilanmayi nasil yikabiliriz ? Yazildigi kadar kolay görünmüyor ama yeni bir toplum yaratmanin yollarini bularak diyebilirim. Bilmeliyiz, elestirmeliyiz, çözümlemeliyiz ve bunun sonucunda - kendi içimizdeki çeliskileri ve bizi sokmaya çalistiklari kaliplari da asarak - baskalasabiliriz.

(1),(2) KAOS GL, sayi 24, yil 2, sayfa 11, "NASIL BIR ESCINSEL HAREKET ?" Devrim.

CENGIZ

Içindekiler

 

home

This page is maintained by Lambda, Istanbul